Aşk ve Yaş İlişkisi
Pek çok kişi aşkın bir yaşı olup olmadığını merak etmektedir. Küçük zamanlardan itibaren karşı cinse duyulan hisler aile tarafından ya da çevre tarafından bastırılmakta, gençlere aşkın bir yaşı olduğu iması yapılmaktadır. Ancak bununla birlikte, kural tanımayan aşıklar aşkın yaşının olmadığını, kişinin her yaşta aşık olabileceğini ve kendinden kat be kat yaşça büyük birisine aşık olabileceğini vurgulamaktadırlar. Ancak işler böyle değildir.
Aşkın yaşı olmaz tanımı uzun yıllar önce bilinenin aksine iki sevgilinin birbirine duyduğu aşk şeklinde değil kişinin en değerlisine duyduğu aşk olarak nitelendirebilmektedir. Örneğin kısaca örnek verecek olursak 5 yaşında bir çocuk aşkın ne demek olduğunu bilemeyebilir. Ancak bilemediği anlam yalnızca duygusal anlamda hislerinizi paylaşabileceğiniz kişilere karşı olan aşktır. Zira 5 yaşındaki çocuk da annesine çok büyük bir aşkla bağlıdır.
Aşk ve yaş tanımı ülkemizde de oldukça ciddiye alınmaktadır. Özellikle çocuk yaştaki gençlerin günümüzde birbirlerine karşı hisleri teknolojinin gelişmesiyle birlikte çok daha fazla artmıştır. Zira kişiler artık internet üzerinden de kolaylıkla iletişim kurabilmektedir. Evlerinde internet bulunan genler de teknoloji ağında doğmuş olduklarından ötürü internetle haşır neşir büyümüşlerdir. Bu sebepten ötürü karşı cinsle iletişim kurma ihtimalleri de bir hayli artmaktadır.
Ancak bununla birlikte, süreçle ilgili dikkat edilmesi gereken belirli detaylar da bulunmaktadır. Yaşı çok küçük olan kişiler ne yazık ki bu iletişimden sağlıklı olarak etkilenmezler. Dolayısıyla hem aileler em de psikologlar tarafından önerilen de çocukların bu konuda bir bilinç kazandıktan sonra bir ilişkiye başlamasına izin verilmesi ya da buna destek verilmesi olarak karşımıza çıkabilmektedir. Günümüzde oldukça fazla sayıda çocuk bulunmakta, bu çocuklar da çok kısa bir süre zarfı içerisinde aşık olabilmekte ya da aşık olduğunu sanmaktadırlar.
Çocukların bu iletişimden etkilenmemesini sağlamak adına aileler çocuklarıyla konuşma yapmakta ya da onları doğrudan bir pedagoga götürmektedirler. Bu pek çok çocuğun hem kimlik oluşumunu tamamlaması adına hem de cinsel kimliğinin oluşması adına oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Aşkın bir yaşı olmasa da, önlem alacağımız bizim sorumluluğumuzda olan çocuklarımız bulunmaktadır.
Aşk ve yaş, aşkın tanımı itibariyle korelasyonu olan değerler değildir. Ancak, elbette hormonların en tepe noktaya ulaştığı belli bir yaş aralığında ayran gönüllülük düzeyine varacak şıpsevdilik ortaya çıkması da söz konusu olmaktadır.